Zeo Jaweed - Kum Gibi
Zeo Jaweed - Kum Gibi
Ve sanki gökyüzünde renkler kimsesiz bir aralık
Vaktım daralır elbet ölüm yakın gün batık
Huzuru aradım oysa nöbetçi mahkemede tek sanık
Bu kalp tanık korkma tolga tanır
Ellerinden surat yapıp ezberinden küfür saydıranları
Ve bil ki manzaramdan çalarım en güzel siyahları ben
Çünkü ruh sever böyle silahlanmayı gel
Gel savaş var hem de çok sevdiğim
Bir mevsimin en bulutsuz hali yani
Kayıp resmi çizip
Karmakarışık hafızam silüetin eksik baba
Belki bundan saçlarımı senin gibi kestim
Gitme gel rüyama fazla boktan oldu hayat
Özleminse bileklerini kestik attık
Ölüm sus artık gözüm sus artık
Bir gün gel artık bak
Yaktı canımı yokluğun on iki yıldır bu bitsin artık
Şimdi yirmi beşte öyle bir güneşteyim ben işte
Yine balık tutsak her güneşte keşke
Arada serzenişte cümleler yazar elim söver dilim
Beklesen de giden gelmiyor geri
Bu yer beni biriktiriyorum küllüğümde hayalleri
Hatıralar sen savaş filmlerinin benzeri
Ve menzilinde hedef yerini bulmuyorsa bezdirir
Bu ölüm kalım değil de tıpkı sürünmek gibi
Eski tadını vermez hiçbir yemek hiçbir sohbet
Hiçbir içki tüm gülüşlerimse sanki pisti
Yine de başarabildim ve mimiklerimle dalga geçtim
Tek sen hariç tüm gelip gidenlerin hasarı geçti
Yaramı deşti tek mezar taşında üç isim var
Zor gelir ve yok
Yarın da var
Bugün biter diyenler hep yanıldılar
Yanımdalar damarlarımda
Kan kadar yakındalar
Nakarat X2
Akrep ve yelkovanın getirdiği bir yarıştayım
Geldi gitti gençliğim kalan için telaştayım
Her gün aynadaki kabusla savaştayım
Ben dokunsalar ölecek kadar yüksek bir yamaçtayım
Ve sanki gökyüzünde renkler kimsesiz bir aralık
Vaktım daralır elbet ölüm yakın gün batık
Huzuru aradım oysa nöbetçi mahkemede tek sanık
Bu kalp tanık korkma tolga tanır
Ellerinden surat yapıp ezberinden küfür saydıranları
Ve bil ki manzaramdan çalarım en güzel siyahları ben
Çünkü ruh sever böyle silahlanmayı gel
Gel savaş var hem de çok sevdiğim
Bir mevsimin en bulutsuz hali yani
Kayıp resmi çizip
Karmakarışık hafızam silüetin eksik baba
Belki bundan saçlarımı senin gibi kestim
Gitme gel rüyama fazla boktan oldu hayat
Özleminse bileklerini kestik attık
Ölüm sus artık gözüm sus artık
Bir gün gel artık bak
Yaktı canımı yokluğun on iki yıldır bu bitsin artık
Şimdi yirmi beşte öyle bir güneşteyim ben işte
Yine balık tutsak her güneşte keşke
Arada serzenişte cümleler yazar elim söver dilim
Beklesen de giden gelmiyor geri
Bu yer beni biriktiriyorum küllüğümde hayalleri
Hatıralar sen savaş filmlerinin benzeri
Ve menzilinde hedef yerini bulmuyorsa bezdirir
Bu ölüm kalım değil de tıpkı sürünmek gibi
Eski tadını vermez hiçbir yemek hiçbir sohbet
Hiçbir içki tüm gülüşlerimse sanki pisti
Yine de başarabildim ve mimiklerimle dalga geçtim
Tek sen hariç tüm gelip gidenlerin hasarı geçti
Yaramı deşti tek mezar taşında üç isim var
Zor gelir ve yok
Yarın da var
Bugün biter diyenler hep yanıldılar
Yanımdalar damarlarımda
Kan kadar yakındalar
Nakarat X2
Akrep ve yelkovanın getirdiği bir yarıştayım
Geldi gitti gençliğim kalan için telaştayım
Her gün aynadaki kabusla savaştayım
Ben dokunsalar ölecek kadar yüksek bir yamaçtayım
Yorumlar
Yorum Gönder